Bu Blogda Ara

26 Kasım 2010 Cuma

Yayın dünyasının mp3'ü: E-kitap

Yayın dünyasının mp3'ü: E-kitap

Hemen hemen kitap boyutundaki cihazı çantanıza koyup istediğiniz yerde, istediğiniz anda kitabınızı okuyorsunuz. Altını çizmek istediğiniz satırları belirliyor, sayfaların yanına notlar alıyor, kaldığınız yeri işaretleyip daha sonra devam etmek üzere tekrar çantanıza koyuyorsunuz. Bunları yaparken aynı cihazdan bir yandan müzik dinleyebiliyor, internete bağlanıp yeni bir kitabı birkaç saniye içinde cihazınıza yükleyip okumaya başlıyorsunuz. Eski köye yeni adet geliyor. Artık e-kitap dönemi Türkiye’de de başlıyor. Herkes adım adım kendini bu yeni duruma alıştırmaya, uymaya hazırlıyor. Direnenler, yadırgayanlar, kaygılananlar... Mürekkep kokulu kitaplara veda mı ediyoruz kaygısı taşıyanlar.. Doğan Hızlan, “...birçoğu da dokunmanın zevkinden yoksun kalmaya, kitabın kokusunu duymamaya tahammül edemezler. İçerik kadar kitabın biçimi, kâğıdın cinsi de beni etkiler doğrusu. Bakmayın bunları yazdığıma, kısa süre sonra ben de bu aletten alacağım ve bazı kitapları da buradan okumaya başlayacağım. Ama baştan belirtmeliyim ki, teknolojiye olan merakımdan bunu yapacağım, yoksa basılı kitaba ihanetten değil” diyor. E-kitap’a giren yayınevlerinin sayısı şimdilik 30, kısa sürede beklenen sayı ise 50... E-kitapların yaygınlaşmaya başlamasıyla e-kitap okuyucular da mağazalarda boy göstermeye başladı. Metin Hakyeri Reeder şirketinin Türkiye dağıtımcısı Uygar Saral'la, Türkiye'yi de etkisi altına alan e-kitap dalgasını konuştu.

Eski köye yeni adet mi geliyor? Nedir bu e-kitap?




UYGAR SARAL -
E- kitap kitabın elektronik hali... Aslında e kitap sürecini Google başlattı. Google bütün bilgiyi araştırılabilir ve bulunabilir hale getirme güdüsüyle araştırma motoru geliştirdi. Başlangıçta bu çok da eleştiri aldı. Kitaptan bilgi almanın çok değerli olduğunu düşünen insanlar Google aranarak elde edilen bilginin çok yüzeysel olduğunu, insanları çok daha basit yöntemle bir şeyleri çözümlemeye yönelttiğini düşündü. Google da “O zaman ben kitapları sanal ortama taşıyıp araştırılabilir hale getireyim anlayışıyla yola çıktı. Hatta Fransa'daki arşivleri sanal ortama taşımak istediğinde Sarkozy, “Ben arşivlerimi öyle herkese açmam” tartışmasını da yarattı. Bana göre her şey bilgi... Televizyonda seyrettiğiniz reklam bile bilgi... Ama o bilgiyi bir kitabın içinden almak çok daha değerli. E-kitap buna ulaşılabilirliği daha da kolaylaştırıp yaygınlaştırabilir. Bunu kolaylaştırabilir. Kitap okuma alışkanlığı zor kazanılıp diğer bütün alışkanlıklar gibi zor bırakılabilen bir şey... Bilgi insanların kullanıma yüzde yüz açık, tamamen şeffaf olmalı. İnsan ilişkiyi kitapla değil, bilgiyle kurmalı... Kitaptan çıkardığı sonuçtur önemli olan.


E-kitap bilgisayardan okunabiliyor. Ama e-okuyucular yani bu iş için tasarlanmış özel elektronik aygıtlarda yaygınlaşıyor. Şu e-okuyucu cihazı anlatır mısınız bize?


UYGAR SARAL –


E-kitabı bilgisayardan okuyabilirsiniz. Tablet PC'ler, I-Pad'ler çok sayıda bu amaca uygun cihaz var. Bir de e-kitap okuyucu var. E-kitap okuyucu ile diğerleri arasında şöyle bir fark var. Bilgisayar plastik klavyesi ve ekranı olan, tablet klavyesi ekranın üzerinde dokunmatik olan cihaz. E-kitap okuyucu ise yine bir bilgisayar ama farkı ekranı e-ink yani e-mürekkep... Bir bilgisayardan bir tabletten bir kitabı okumak zor. Çünkü açık havada bir kere LCD ekranlar görüntüyü düzgün almanıza engel oluyor. LCD ekranda ışığın dışarıya doğru yayılımı sözkonusu. O yüzden sürekli sabit bir yere bakarak kitap okumaya çalıştığınızda gözünüzü yorarsınız. E-mürekkepli cihazlarla manyetik bir filmin içerisinde çok küçük toplar, mikrokapsüller var. Bu mikro kapsülün içerisinde beyaz ve siyah mürekkepler var. Manyetik alan geçirilerek siyah mikrokapsüller yukarı beyaz mikrokapsüller aşağı düştüğünde ekrandaki görüntü oluşuyor. O görüntü oluştuktan sonra, sabit olarak o görüntü ekranda kalıyor ve burada hiçbir şekilde ekran bir ışık üretmiyor. Sadece ortamın ışığını alıyor. Dolayısıyla açık havaya çıktığınızda daha ışıklı bir ortamda görmüş oluyorsunuz. Bu da kağıt etkisi yaratıyor. Zaten e-mürekkep, e-kağıt tanımlamalarıyla çıktı. Dolayısıyla gözü yormuyor. Fontunu büyütebiliyorsunuz. İnternete girip, kitap okurken fonda müzik de dinleyebiliyorsunuz.



Kitap okumanın bir ritüeli var. Notlar alınır, ayraçlar konur, satır altları çizilir. E-kitap bu ritüeli bozacak mı? Okur ile kitap arasına bir soğukluk mu girecek bu anlamda?




UYGAR SARAL –

Hayır. Bu ritüel bozulmuyor. Yine notlar alınıyor, yine ayraçlar konuluyor, yine satır altları çiziliyor. Ayrıca bilgisayar kullanmanın getirdiği kolaylık da cabası... Sizin kitap bazında, sayfa bazında aldığınız notlar düzenlenebiliyor, dışa aktarılabiliyor. Teknolojinin şu anda getirdikleriyle belki de biraz daha becerikli bir kullanıcı olmanız gerek. Ama çok yakın zamanda gerçekten doğru bilgiye hem hızla ulaşıp hem de ondan hızlı alabileceğinizi almak şansını verecek.



E-kitap gecikti mi?


UYGAR SARAL –


Kesinlikle gecikti. Bence insanlığın gelişiminde olması gereken adımlardan biri... Hatta şunu bile düşünmek gerek. Neden hayatımıza önce mp3 girdi de, e-kitap girmedi? Şu anda belki 20 yıl daha ileride olurduk. Mp3 oluşturabilen sistem e-kitabı da çok rahat oluşturmalıydı. Bunun nedeni ekranların okumaya elverişli olmaması olabilir ama e-ink yani elektronik mürekkep teknolojisinin yeni çıkmış olması olabilir. Elektronik mürekkep teknolojisi 1997 yılında çıktı. E kitap okuyucular 1997 yılında yaygınlaşabilirdi. O zaman mp3 anlatıldı. CD'leri attık, mp3'e geçtik.



Bugün kimilerince e-kitaba ve elektronik kitap okuyucularına karşı kimilerince tutucu bir yaklaşım gösteriliyor. Bu bir zamanlar mp3 için de geçerliydi. Şimdi benzer bir süreç mi yaşanıyor?


UYGAR SARAL –


Evet... O zamana mp3'e karşı da bir bağnazlık vardı. Şimdi bu e-kitap için de olacak. Sonuçta insanların ulaşabileceği, seçenekleri çoğaltıp zenginleştirebilecek ve o ulaşımı kolaylaştırabilecek bir süreç... Bir yazarın elinden kitabın çıkıp, onun basılması, basarken yaşanan süreçleri, matbaada beklemesi, sonra onun stoklara girmesi, mağazalara dağılması, mağazanın alıp satmayı kabul etmesi vesaire.. Bütün bu adımları ortadan kaldırıyor e-kitap. Yazar kitabını bitirdiğinde, kitap birkaç dakika içinde okuyucuya ulaşabilir.



Teknolojinin hayatı kolaylaştırdığı bir gerçek. Bu anlamda e-kitap da kitap okumayı kolaylaştıracak, yaygınlaştıracak bir şey mi?


UYGAR SARAL –

Kesinlikle... Evden çıkarken yanımıza kaç tane kitap alabiliriz ki!.. İki ya da üç... Bir tanesi zaten okuduğumuz kitaptır. O bittiğinde ikinciye geçeriz ama o kitabı o an okumak istemiyoruzdur. Üçüncü dördüncü olsun isteriz. Bu da olanaklı olmayabilir. Ayırca bir yerden bir yere giderken, yani mobil haldeyken kitabı taşımanın da zorluğu var. Ama e-okuyucuyla isteğimiz sayıda kitabımız her an yanımızdadır. Çevreye de bir etkisi var. Sonuçta uçağa binerken yanında 10 kilo ağırlık taşımakla bir kilo ağırlık taşımak arasında yarattığı karbon emisyonu farkı da var. Kağıt kullanımı ortadan kaldırma gibi bir sonucu da var.




Evlerdeki kütüphaneler ne olacak? Kütüphaneler her şey bir yana görselliği, güzelliği olan bir şey aslında... Gelecekte kütüphanelerinin olmadığı evler mi görünüyor?




UYGAR SARAL –


Birçok kitap alıyoruz. Birçoğu kütüphanede uzun süre okunmayı bekliyor. Bir evde 200 kitap varsa bunun yüzde 50'si okunuyor. Diğer yüzde 50 belki bir gün okuruz diye bekliyordur. E-kitapda durum öyle değil. E-kitabı alıyorsunuz. Okuyun bitirin. Okuyun o kadar çok sevin ki tekrar tekrar okuyun. Sonra gidip onu alın ve kütüphanenizin en güzel yerine koyun. Bir misafiriniz geldiğinde “Bak bu kitapları okumuş” diyecek şekilde, güzel bir yerde durabilir. Benim evimde öyle mesela... Beni ziyarete gelenlerin, beni anlaması için kitaplarımı bir rafa diziyorum. Sonuçta o da bir estetik. Kitabın kendisi bir estetik ama sunum olarak estetik. Okuma anlamında kağıttan da okusak, e-mürekkepten de okusak başka bir yerden de okusak çok önemli değil. Sonuçta ne aldığımız, ne algıladığımız önemli...



Peki bu nasıl bir süreç olacak? Nereye gidecek bu iş?


UYGAR SARAL –


İnsan beyninin çok az bir kısımını kullanıyor derler ya. Bence insanlığın beyninin çok az bir kısmı kullanılıyor. O yüzden bence e-kitaplar insanlığın beyninin o çok az kullanılan kısımını büyütecek. Yazarların, entelektüellerin taşıdığı o bilgi cevherini daha fazla açacak bir şey. İnsanlar okudukları kitapları tartışabilecekleri ortama sahip olmalı. Görüşünü bildirmeli. Görüşünü bildirdiğince yazarın da o anda canlı girip orada yorumunu yapabilmesi. Bu ortamlar oluşunca kafalar açılacak. O zaman o ışığın çapı genişleyecek ve ilerleyeceğiz. En son hayal edebileceğim nokta kitapların, bilginin insanların ulaşabileceği yerde ve tartışabileceği platformlarda var olması...



Şu anda Türkiye e-kitap konusunda nerede?




UYGAR SARAL –

Şu anda Türkiye'de kitapları yaymak üzere belirli kuruluşların ciddi çalışmaları var. Yayınevleri e-kitap yapmıyor ama e-kitaba destek veriyor. E-kitap yayınlalayan 15-20 kadar yayınevi olduğunu da söyleyebiliriz. Ama bu işin arkasında duran kuruluşlar olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin İdefix, Teknosa'daki çalışmasıyla Sabancı Holding, Doğan Holding... Özellikle belirli yazarlar arkasında duruyor. Medyanın üzerine spotları açtığı bir konu... E-kitap dünyada da şu anda çok gelişmiş değil. ABD'de 13 yıldır her kitap önce e-kitap olarak çıkıyor. Milyonlarca e-kitap yayınlanıyor. Buna karşın Amerika'da bile üniversite öğrencilerini bir kısmı e-kitap konusunda bilgisiz. Bence Türkiye bu işe bir hayli hızlı girdi. Türkiye Avrupa'nın bile ilerisindedir e-kitap konusunda. Çünkü çok ciddi ürünler de satılıyor Türkiye'de. Bu ortam hazırlandı. İnsanlarımız yeniliği, teknolojiyi seviyor.



Yayınevleri e-kitaptan korkuyor mu?


UYGAR SARAL –


Zamanla bazı şeyler atıl kalıyor. Bazı şeyler değişime uğrayarak kendini geliştiriyor. Sonuçta at arabasından trene, trenden uçağa geçtik. Yayınevlerinin kendilerini geliştirip, farklı formatlarda farklı yerlerde bu işin içinde var olması de sözkonusu. Ama bunu kendi iş modellerine zarar verici bir unsur olarak görüp var olan misyonlarını savunup ve bu çizgiden ayrılmamaları sadece yok olup gitmelerine neden olabilir. Bu güç sadece Türkiye'den değil, dünyadan gelen bir güç... Sonuçta varacağı yer de belli. Yazarların kendi kitapları doğrudan okuyucuya ulaştırabileceği noktaya gidecek gibi görünüyor.



Okur e-kitabı daha ucuza mı alacak?


UYGAR SARAL –

Okur e-kitabı daha ucuza alabilmeli. Şimdiki durumda e-kitap Türkiye'de daha ucuza satılıyor. Ama yine de çok çok ucuza satılmıyor. Bence e-kitap daha ucuza satılmamalı... Çünkü kitap dediğiniz şey cam bardak değil Burada maliyet hesabı yapamazsınız. Sonuçta kitap yaratıcı bir zekanın ürünü. Bir takım maliyet kalemleri ortadan kalkıyor olmasına karşın. E-kitap ucuz olmalı diye bir beklenti olduğu doğru. Ama neden ucuz olsun ki? Ortadan kalkan maliyet kalemlerinden kalan gelir yazara gitmeli.





Söyleşi: Metin HAKYERİ
Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji 26/11/2010

4 yorum:

  1. Oldukça güzel, verimli bir söyleşi olmuş. Kitabın ve yazarların geleceğine dönük dikkate değer tespitler var.

    YanıtlaSil
  2. Uygar bey uygarca açıklamalarda bulunmuş ama alıcının kitapları nasıl alacağı nasıl ödemede bulunacağı hiç değinilmemiş.Havale ile alamıyorsun,kredi kartı kullanmayan biri nasıl alacak istediğin kadar reklam yap neye yarar.Önce busorunu çözmeleri lazım.Kartla almaya mecbur değilim...Her teknoloji faydalı olmayabilir ama,kitap okuyucuyu faydalı buluyorum,kim nederse desin çağdaş bir cihaz enderin saygılarımı arz ederim...

    YanıtlaSil
  3. E-kitap fikri çok güzel ama hiç bir baskı, taşıma ve depolama maliyeti olmayan bir ürünün ülkemizde "neden basılı kitap fiyatına satıldığı anlatılırsa" daha faydalı olacak. İsteyen internet'te e-kitap fiyatlarını kontrol edebilir. Ne zaman ki e-kitaplar mantıklı fiyatlara çekilir, o zaman eyvallah, ben de bir tane satın alacağım.

    YanıtlaSil
  4. sayın uygar bey reedpadx cihazı sahibi oldum cihazın içindeki yüklü olan 2.2.1 fw güncelemesini istedim destek olarak servis@reeder.com.tr adrese mail attım herangi bir cevap alamadım sizden ricam siz yollarmısınız ilerde makine de sorun olursa lazım olucağından istiyorum iyi çalışmalar

    YanıtlaSil